TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Cuma, Ocak 03, 2003
G- ABD 03 Ocak Irak ve K. Kore - İki Cephede Satranç ABD yönetimi Irak’ta rejim değişikliği politikasına kendini neredeyse geri dönülmez bir biçimde bağlamış durumdadır. Bu noktadan sonra geri adım atmanın yönetimin ve Amerikan devletinin prestiji ve inanırlılığı açısından ciddi sonuçları olabilir. Irak’ta savaşı önleyecek, erteleyecek, şeklini, şiddetini ve amaçlarını değiştirecek gelişmeler ancak şunlar olabilir: Kore yarımadasındaki gerilimin üst safhaya tırmanması; 11 Eylül türü büyük bir terör saldırısı; Saddam’ın iktidardan çekilmesi ya da bir iç darbeyle uzaklaştırılması, öldürülmesi veya yurtdışına sürgüne gitmesi; BM denetçilerinin hazırladıkları raporda, Irak’ın ‘temiz olduğu’ ve işbirliği yaptığını yoruma yer bırakmayacak derecede net ifadelerle yer belirtmeleri ve bunun sonucunda BM Güvenlik Konseyi’nden yeni bir karar çıkmayacağı şeklinde hava oluşması; Amerikan kamuoyunda tek başına savaşa girmeye karşı bir kamuoyu oluşması ve Türkiye’nin yeni karar olmadan askeri üslerini açmayı reddetmesi ve belki bunu bir-iki Arap devletinin takip etmesi. Amerikan basınında yer alan bazı tersi haberlere rağmen Suudi Arabistan’ın BM kararı olmadan Amerika’ya -belki hava sahasını açma dışında- yardıma yanaşmayacağı düşünülebilir. Suudi Arabistan Irak harekatından a) kendi içinde istikrasızlık yaratması, b) gerek kendisinin gerek liderliğini yaptığı OPEC’in petrol piyasalarındaki hakim rolünün zayıflatması, c) Irak’ta demokratik bir yönetim kurulması halinde bunun kendi halkı için kötü bir örnek teşkil etmesi gibi ihtimaller nedeniyle kaygılanmaktadır. Irak’a harekatı savunanlar genelde Kuzey Kore konusunda belki de şaşırtıcı derecede ‘ağırbaşlı’ bir tavır sergilemektedirler. K. Kore’nin nükleer silah yapmaya Irak’tan çok daha yakın olduğu ve dolayısıyla daha büyük ve ivedi bir tehdit olduğu yolundaki eleştirilere K. Kore’de şimdi olanların ‘eğer ellerini çabuk tutmazlarsa’ Irak’ta da gerçekleşebileceğini ve Saddam’ın bu silahlarla ABD’ye zarar verme isteğinin K. Kore yönetimiyle kıyaslanamayacak kadar çok olduğunu, coğrafi ve askeri nedenlerle K. Kore’ye karşı askeri güç kullanmanın çok daha riskli olduğunu, Irak’tan farklı olarak K. Kore’nin güçlü ve önemli komşuları olduğunu ve bunlar vasıtasıyla K. Kore’ye baskı yapmanın sonuç verebileceğini iddia etmektedirler. Bu arada Amerikan yönetimi, Kore yarımadasındaki krizden Japonların zihnine nükleer silah sahibi olmanın yakın gelecekte şart olabileceği yolunda fikirler getirebileceği, bunun da Çin-Japon ilişkilerini ABD lehine etkileyeceğini umuyor da olabilirler. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|