TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Çarşamba, Ocak 15, 2003
G- ABD 15 Ocak Irak ile İlgili BM Kararı ve Türkiye’de ABD Askeri Şu an Irak’ta savaşın hemen eşiğinde değilsek bu büyük ölçüde Türkiye’nin tavrı nedeniyledir. Eğer Türkiye Amerikan askerini topraklarına kabul etmiş olsa idi, şimdi savaşın başlaması için belki de sadece 27 Ocak’ı bekliyor olacaktık. Bu noktada Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili akla şu sorular gelmektedir: Eğer BM Güvenlik Konseyi’nden yeni bir karar çıkarsa, Türkiye 80 bin Amerikan askerini kabul edecek midir? Yoksa hükümet o zaman dahi bu sayıda yabancı askere topraklarını açmama hakkını saklı mı tutmaktadır? Eğer durum buysa, bu ihtimal (yeni bir BM kararında dahi çok sayıda askeri kabul edemeyebileceğimiz) Amerikalılara şimdiden söylenmeli midir? BM’den karar çıkarsa 1) Bu durum Ankara’nın Washington’dan, Irak’ın geleceği ve Türkiye’nin ekonomik kayıpları gibi konulardaki taleplerinde ısrar etme gücünü zayıflatır mı? Bir diğer deyişle, Türkiye’nin gerek siyasi ama asıl ekonomik konularda Washington’dan alabilecekleri aslında bir BM kararı olmadığında daha mı fazladır? 2) Hükümet Meclis’teki oylamada grubuna telkinde bulunacak mıdır, yoksa serbest mi bırakacaktır? BM kararına rağmen Meclis’ten Amerika’nın askerinin konuşlanmasına hayır oyu çıkma ihtimali nedir? Hükümet bu konuda parti grubunun nabzını tutmakta ve hangi şartlarda, hangi istek için, hangi sayıda oy çıkacağının hesabını yapmakta mıdır? Türkiye’de çok sayıda yabancı askerin konuşlanmasına karşı olmanın nedenleri neler olabilir? Bu konudaki bir endişe bu askerlerin ne kadar kalacaklarının belli olmayacağı ve muhtemelen Türkiye’de konuşlanacakları sürenin Irak’ın içindeki gelişmeler, BM denetçilerinin raporu ve BM kararı gibi Türkiye’nin kontrol edemeyeceği ve hatta etkileyemeyeceği gelişmelere bağlı olacağıdır. Amerikan yönetiminin de Türkiye’de askerlerini çok uzun süre tutmak istemeyeceği doğru olsa ve ilk fırsatta harekatı gerçekleştirmek isteyecekleri düşünülse bile, bazı uluslararası diplomatik gelişmeler onların da elini bağlayarak bu bekleme süresini uzatabilir. Ya da olaya tersinden bakarsak, çok sayıda askerin Türkiye’ye gelmesi savaşın olacağının engellenmez ve ‘eli kulağında’ olduğu imajı yaratarak BM’deki kararı savaş lehine etkileyebilir. Savaşı engelleyemeyeceğini düşünen Fransa ve Rusya, 'dışarıda kalmak istemeyerek' Amerika'nın 'peşine takılabilirler.' Ayrıca Irak’ta bir savaş ihtimali kendi başına Türk ekonomisini olumsuz etkileyecekse de Türkiye’de on binlerce Amerikan askerinin konuşlanmasının bu olumsuz etkiyi daha da arttırabileceğidir. Resmi makamlarca dillendirilmese de bir çok kişinin kafasındaki bir başka endişe de bu askeri gücün ‘bir kere geldikten sonra gitmek istemeyebileceği’, ‘ayağının alışacağı’ ve gelecek için emsal teşkil edebileceğidir. Askeri kanatta da mevcut olan bu endişe ve güvensizlik bile Türk-Amerikan ilişkilerinin elli yılı aşkın geçmişine ve ortak onca başarı ve ‘maceraya’ rağmen aslında ‘stratejik ortaklık’ olmaktan ne kadar uzak olduğunun bir göstergesidir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|