TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Perşembe, Ocak 16, 2003
 
G- ABD 16 Ocak
Amerika ile Pazarlık

Türkiye, Amerika ile her şeyi ‘çatır çatır’ pazarlık mı etmeli, yoksa istediklerini çok uzatmadan vererek, ‘nasıl olsa beni görür, beni ezdirmez, beni seviyor, zor günümde yanımda olur, benim kötü olmamı istemiyor, hem zaten bana ileride de ihtiyacı olacak’ diye mi düşünmeli? Her devlet kendi milli çıkarlarını korumaktan sorumludur. Ulvi değerler ve yüce idealler bazen milli çıkarlarla çelişebilir. Bu durumlarda tercih milli çıkarlardan yana olmalıdır. Milli çıkarlar bazen yakın dost ve müttefiklerin çıkar, arzu ve talepleriyle de çelişebilir. O zaman da somut milli çıkarlara öncelik verilmeli ve ‘kıskançça’ korunmalı ve başkalarının iyi niyetine havale edilmemelidir. Türk-Amerikan ilişkilerinde olması gerekenin de çok üstünde bir eşitsizlik vardır. Bu durum düzeltilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için de Türkiye’nin ‘çantada keklik’ bir müttefik olmaktan çıkması gerekmektedir. Ancak bu yönde bir çaba, doğal ve kaçınılmaz olarak, Washington’da bir direnç, hoşnutsuzluk ve hatta kızgınlık yaratacaktır. Ve hatta Washington bazı konularda Türkiye’yi cezalandırmak isteyecek, ‘canını acıtarak’ bunları ‘bir daha yapmamasını’ sağlamak isteyecektir. Ancak yine de, bu direniş, dozu iyi ayarlanmak, nedenleri iyi anlatılmak şartıyla gereklidir ve orta ve uzun vadede Türkiye'yi daha güçlü, bağımsız ve saygın yapacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken bu direnişin kendi kendini üreten duygusal bir hal almasına karşı dikkatli olmak ve sadece Türkiye'nin somut çıkarlarının söz konusu olduğu noktalarla sınırlamaktır.

Amerika’ya karşı Irak pazarlığında kullanmadığımız ya da daha iyi kullanabileceğimiz koz ve enstrümanlar neler olabilir? Ankara, Irak konusundaki tutumunu Amerikan yönetimine olduğu kadar, Amerikan Kongre’si ve kamuoyuna da doğru şekilde anlatmalıdır. Washington’un taleplerinin niye tam, hemen ve koşulsuz kabul edilemeyeceğini anlatan, mesela Başbakan Gül imzalı, bir yazı Amerika’nın önde gelen gazetelerinde yayımlanabilir. Burada 1991’deki savaşın Türkiye üzerindeki derin, çok boyutlu ve uzun dönemli olumsuz etkilerinin bu sefer ‘yoğurdu üfleyerek’ yememize neden olduğu, yeni bir harekatın da benzer olumsuz sonuçları olacağı, Türkiye’nin harekatın hukukiliği ile ilgili endişeleri, diğer tüm yolların sonuna kadar tüketilmesi gerekliliği, diğer Batılı müttefiklerin de desteğinin önemi gibi konular dile getirilebilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder