TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Salı, Ocak 21, 2003
G- ABD 21 Ocak Kuzey Cephesi ve Irak ile İlgili Diğer Gelişmeler Türkiye’nin ABD kuvvetlerinin topraklarında konuşlanmasına izin vermesini savunanlar aşağıdaki argümanları kullanmaktadır: 1) Kuzey’den ikinci cephe, savaşı önleyebilir, ya da en azından savaşı daha kısa ve daha az kanlı yapar. Türkiye izin vermezse harekatın riski artar, ABD hava indirme birlikleri direk Irak’a girme zorunda kalır. ABD tarafından ikinci cephe olmadığı için daha çok kayıp verirse, ABD’de Türkiye’nin imajı bundan kötü etkilenebilir. 2) Kuzeyden ikinci cephe olmazsa Saddam petrol kuyularını yakabilir. Bunun savaşın genel gidişatına olduğu kadar petrol fiyatlarında neden olabilecek önemli oranda artışlar ile Türkiye ekonomisine milyarlarca dolarlık zararı olur. 3) Türkiye Amerikan askerini topraklarına kabul etmezse diğer Arap devletleri de Türkiye’ye bakıp desteklerini geri çekebilirler ya da sınırlı tutabilirler. Washington’un müttefiki bile ona yardım etmezken Arap devletlerinin ABD’ye topraklarını açması bu devletleri kendi kamuoylarına karşı daha zor durumda bırakır. 4) 80 bin asker ile 8 bin asker arasında ve sadece hava üslerini açma ile kara gücünü de kabul etme arasında ne fark var? 5) Türkiye’nin olumsuz tavrı Washington’da bir Kürt devletini daha cazip hale getirebilir. ‘Yardım etmezseniz Kürt konusunda işler değişebilir’ şeklindeki tehditler protesto edilmeli ve kesinlikle bu tür tehditler altında müzakere etmemelidir. Blix’in 27 Ocak’ta BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağı ilk raporda muhtemelen somut bir şey bulamadıkları ama Irak yönetiminin kendileri ile mükemmel bir işbirliğinden de uzak olduğu ifadeleri yer alacak. Fransa’nın, denetlemeler devam ederken BM’den askeri harekatı onaylayan bir karar geçmesine izin vermeyebileceğini açıklaması, eğer sadece tribünlere yapılan bir gösteri değilse, yakın bir gelecekte BM'den yeni bir kararın çıkma ihtimalinin az olduğunu düşündürebilir. Bu durumda, (yeni bir Bm kararının olmamsı halinde) Türkiye ABD'nin hangi talepleri hangi ölçüde cevap verecektir? Türkiye bölge ülkeleri ile girdiği süreçten bir şey çıkmayacağına hangi durumda karar verecek ve ABD'nin 'vagonuna atlayacaktır'? Saddam’a sürgün ve etrafındakilere darbe kapısının açık bırakılması Türkiye dahil bölge ülkeleri ABD ile bir şekilde işbirliğine giderlerse kendi kamuoylarına ‘Saddam bu savaşı önleyebilirdi, ama bunu yapmadı’ diyebilme fırsatı verecektir. Geçtiğimiz gün PKK-Kadek militanlarıyla Türk güvenlik kuvvetleri arasında gerçekleşen çatışmanın ayrıntıları henüz pek net değilse de bu olay Türkiye’nin K. Irak’ta Kürtlere yönelik girişebileceği bir harekatın Türkiye’nin içinde de sonuçları olabileceği ihtimalini akla getirmektedir. Özellikle Türkiye’nin K. Irak’taki Kürtlerle askeri çatışmaya girmesi Türkiye’deki Kürt kamuoyu üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir. Başka önemli bir nokta da, Türkiye'nin dış politika karar alma mekanizmalarının ve bürokrasisinin yapısının, ülkenin karşılaştığı karmaşık ve dinamik meselelere karşı politika oluşturma ve uygulamada ne derece yeterli olup olmadığı, bazı değişikliklere ihtiyaç ve imkan olup olmadığıdır. Örneğin Başbakanlıkta, ABD'deki Ulusal Güvenlik Konseyi benzeri, başbakana yakın ve bağlı bir dış politika ve güvenlik koordinasyon kurumunun, şu an yaşanan bazı problemleri aşmada katkısı olabilir. Ayrıca böyle bir kurum, askerlerin, çoğu zaman haklı olarak şikayet ettikleri siyasilerin ve hükümetlerin dış politika ve güvenlik konularındaki bilgi, beceri, uzmanlık ve tecrübe eksikliklerinin azalmasını sağlayabilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|