TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Perşembe, Şubat 06, 2003
G- ABD 06 Şubat ABD ile Pazarlık - Powell’ın Kanıtları Başbakan Gül’ün gazetelerin Ankara temsilcilerine Türkiye’nin ABD harekatına destek vereceğini açıklaması Powell’ın Birleşmiş Milletler’deki konuşmasından sonra yapılmalıydı. Böylelikle Türkiye bu karara Powell’ın sunumundan etkilendiğini iddia ederek vardığını iddia edebilir ya da düşündürtebilirdi. Türkiye’ye yönelik yardım paketi netleşmeden Meclis’ten Amerikan askerinin Türkiye’ye konuşlanması ve transit geçmesi için gerekli kararın geçmesi ekonomik pazarlıkta elimizi zayıflatabilir. ABD ile yapılan pazarlığın içeriği konusunda kamuoyunun bilgisi sınırlı olduğu için hükümetin bu pazarlıktaki başarısı hakkında net yorumlar yapmak zordur. Eğer olması gerekenden farklı olarak Türkiye’ye bağlayıcı değil sadece genel, muğlak ve sınırlı vaatlerde bulunuluyorsa, Türkiye’nin şu ana kadarki direnişinin meyvelerini yemeden ‘çözülmemelidir.’ Bu açıdan Amerika ile işbirliği konusundaki adımların parçalara bölünmesi ve Amerika’nın attığı adımlara paralel olarak ilerlemesi olumludur. ABD Hazine Balan Yardımcısı Taylor’un Ankara’ya gelişi Washington’un paketle ilgili yeni ekleri olduğunu düşündürtmektedir. Türkiye’nin harekata vereceği destek kararını hemen vermemiş olması, bu yönde yapılan bir çok yorumun aksine Türkiye’nin değerini arttırmıştır. Hükümet bu gecikmeyi belki de pazarlık taktiği olarak değil de bazı duyarlılıkları nedeniyle gerçekleştirmiş olsa bile bunda ısrar etmeden doğru zamanlama ile pozisyon değiştirmesi dışarıdan görüldüğü kadarıyla başarılı görünmektedir. Ancak pazarlığın ayrıntıları ve şu an ulaşılan nokta tam olarak bilinmediği için bu yargı belli bir ihtiyatla yapılmalıdır. Powell’ın kanıtları arasında daha önce şu an harekata şüpheyle bakan ülkeleri ikna edebilecek çarpıcı bir unsurun bulunduğu söylenemez. Ancak bu sunumun Amerikan kamuoyunu savaşı destekleme yönünde etkilemesi beklenebilir. Beklenenin aksine Fransa’nın savaşa muhalif tutumunda ısrar edebilir. Eğer Paris Almanya’yı yalnız bırakıp ABD harekatını destekler bir pozisyona geçerse bu hali hazırda çok ciddi yara almış ancak tamamen de vazgeçilmemiş ortak dış politika geliştirme hayalinin sonu olabilir. Fransa’nın Çin ve Rusya’dan en az biri kendisine katılmazsa veto hakkını kullanması da aynı derecede uzak bir ihtimaldir. Denetçilerin ilk raporu, Bush’un Birliğin Durumu konuşması, ‘Sekizler mektubu’ ve Powell’ın BM’deki sunumu hep beraber Irak'ta rejim değişikliği ihtimalini geri dönülmez noktaya getirmiştir. Denetçiler bundan sonraki raporlarında da Irak’ın işbirliğinin ideal olmaktan uzak olduğu ifadesi yer alırsa ABD’nin savaşla arasında bir engel kalmayacaktır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|