TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Salı, Şubat 18, 2003
 
G- ABD 18 Şubat
Irak Pazarlığının Ekonomik Boyutu

Türk dış politikası üzerine yapılan yorumlarda ekonomik boyutun kolaylıkla göz ardı edildiği gözlemlenmektedir. Halbuki, Türk dış politikasının daha çok ‘tüccar kafalı’ olmaya ihtiyacı vardır. Bazı çevrelerde ABD ile yapılan ekonomik pazarlığı küçümseyen bir hava sezilmektedir. Bazı çevrelerin tepeden bakar bir havada bir kalemde vazgeçmeye hazır olduğu ‘bir-kaç milyar dolar’ Türk ekonomisi için önemsiz bir para değildir. Türk ekonomisinin mevcut kırılganlığı ve olası yeni bir krizin sosyal ve siyasi sonuçları da düşünüldüğünde, ABD ile yapılan ekonomik pazarlık aslında genel pazarlığın en ivedi kalemidir. ‘Bir-kaç milyar dolar’ Washington için küçük ama Türkiye için büyük bir paradır. Ancak ekonomik pazarlığın alenen yapılmaması gerektiği yolundaki uyarılarda önemli bir haklılık payı vardır. Türkiye Washington’u zor zamanında sıkıştırıp ondan ‘para kopartmaya’ çalışan ‘satılık bir müttefik’ değildir. Türkiye, sadece zararlarının bir kısmını telafi etme çabası içindedir. Saddam’ın gitmesi Türkiye’nin çıkarınadır ancak bu Türkiye’nin savaşı değildir. Bu Amerika’nın savaşıdır. O halde maliyetlerini de Amerika’nın karşılaması gerekir. Irak harekatından sonra da Türk-Amerikan işbirliği yakınlık, sıcaklık ve derinliğinde bazı dalgalanmalar olsa da devam edecektir. Ancak muhtemelen uzun süre Washington, Ankara’nın desteğine şimdi olduğu kadar uzun süre ‘mecbur’ olmayacaktır. Türkiye’nin talepleri haklıdır ve meşrudur. Ve belki uzun süre tekrarlanmayacak bir şekilde bu pazarlıkta güçlü konumda olan Türkiye’dir. Ankara’nın haklarını suçluluk ve kompleks duymadan korumaktan kaçınmaması gerekir.ABD’nin Kongre engeli bahane olarak kabul edilmemelidir. Amerikan yönetimi bu engelin ‘etrafından dolaşacak’ yaratıcı formülle bulmaya zorlanmalıdır. ABD, sadece 'bir kaç milyar dolar' için, kendi kamuoyunda bile tepki toplamaya başlayan böyle bir harekatta zaten olandan daha fazla riskli opsiyonlara kolayca geçemez. Washington, B planlarına ancak Türkiye’yi ikna edemeyeceğine ikna olduğunda geçecektir.

Zaman, kendimizi iyi hissetmek, ne kadar yüce duygu ve değerlere sahip olduğumuzu düşünmek değil, ülkenin çıkarlarının soğuk kanlı şekilde analiz edilmesinin gerektiği bir zamandır. Başbakanın 18 Şubat tarihini telaffuz etmesi yanlış olmuştur. Ancak Türk hükümetine dönüp ‘söz verdin, tut’ demenin milli çıkarlar açısından anlaşılır bir tarafı yoktur. Türk hükümeti ağzından kaçırdığını sonradan toparlayan ve hatasını anladığında ‘sözünden dönen’ ilk hükümet olmayacaktır. Bu arada pazarlık sürecinde özellikle Dışişleri Bakanı’nın karşı tarafın argüman, istek ve zorluklarına ‘anlamaya’ ve sempati duymaya belki de olması gerekenden çok daha hazır olduğu gözlemlenmektedir. Bu yönde sempatiler olsa bile bunların Türk kamuoyuna duyurulması Türk Dışişleri Bakanı’nın görevi olmamalıdır. Zaten halihazırda, Türk medyasında yapılan pazarlıklarda Amerikan pozisyonunun açık ve dolaylı destekleyiciliğini yapan yeterince ses bulunmaktadır. Irak harekatının direk ve belli ölçülerde öngörülebilir sonuçlarının yanında dolaylı, tahmin edilmesi güç, aslında niyet edilmeyen, arzulanmayan ve belki de kontrolü mümkün olmayan ve ancak geriye dönerek bakıldığında anlaşılacak şaşırtıcı sonuçları da olacaktır. Bu tür sonuçların neler olabileceğine dair belki ancak spekülasyon yapılabilir ama gerçekleşeceklerinden şüphe edilmemelidir. Kontrollü bir hayal gücü ile spekülasyonlar yapmak ‘kendi sesimize aşık olmamak’ ve spekülasyonlar üzerine politikalar inşa etmemek şartı ile entelektüel yönden keyifli bir çabadır. Balkanlar ve hatta Kafkasya Amerikan çıkarlarının Orta Doğu kadar yoğun olduğu bölgeler değildir. Hatta, Orta Doğu’daki gelişmelere ve Rusya’nın Amerikan politikalarına desteğine bağlı olarak, Washington’un Kafkaslardaki hareketliliğinin önümüzdeki dönemde giderek büyük ölçüde terörle mücadele boyutuyla sınırlı bir şekil alması beklenebilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder