TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Pazartesi, Şubat 24, 2003
 
G- ABD 24 Şubat
Ekonomik Pazarlığın Önemi

Ekonomik pazarlığın önemini vurgulamak bu günlerde çok moda değil. Herkes pazarlıkta daha derin ve uzun dönemli konuların olduğunu vurgulamakta birbiriyle yarışmaktadır. Tek pazarlık konusunun para olduğu intibaının yaratılmış olması doğal olarak olumsuz olmuştur. Ancak bu imajının oluşmasında Amerikan yönetiminin de bilinçli bir katkısı olduğu görülmektedir. Türkiye, güç bir ekonomik programı yürütürken savaşın direk, hızlı ve derin olumsuz etkilerini savuşturmak için kesinlikle yüklü bir Amerikan ekonomik yardımına ihtiyaç duymaktadır. Yerli ve yabancı piyasa oyuncuları, Türkiye’nin zararlarına yakın bir parayı ABD’den hemen alamayacağına kanaat getirirlerse Türk ekonomisinin savaş şokunu kaldıramayacağı ve düzelmeyeceğine hükmederek ‘kaçabilirler.’ 1991’den farklı olarak savaşın ekonomik faturasının esas kalemini ticaretin uzun süre aksaması değil ekonominin kaynağa açlık düzeyinin yüksekliği ve yeni bir şoku kaldırma gücünün on iki yıl öncesine göre çok daha az olmasının ani yıkıcılığı oluşturacaktır. ABD’den alınacak ‘birkaç milyar doların’ ekonomiye etkisi bu rakamın kendisinin en az birkaç misli olacaktır. 2003’teki savaşın kısa süreceği ve belki birkaç ay içinde ticaretin hem de belki de ciddi şekilde artarak devam edeceği doğru olsa bile, Türk ekonomisindeki kırılganlık, devletin ve ülkenin borçluluk oranı, faizlerin sadece birkaç puan yükselmesinin bütçeye getirdiği milyarlarca dolarlık yük ekonomik pazarlıkta ABD’nin limitlerinin kırılmasını gerektirmektedir.

Pazarlığın siyasi ve askeri kalemlerinin kalıcılığı ve bağlayıcılığı zannedildiği kadar fazla olmayabilir. Bu arada anlaşmanın çok yakınında olduğumuzu duyurmak, eğer bu gerçekten doğru değilse, Türkiye’nin pazarlık pozisyonuna zarar verebilir ve Amerika’nın üzerindeki zaman baskısının bir kısmını bizim de duymamıza neden olabilir. Türkiye bu kadar direndikten sonra istediklerini almadan ‘pes etmemelidir.’ Bu pazarlıkta ‘kondüsyonu yüksek olan’ kazanacaktır. Son söz: Eğer karşı taraf bize bu ikisi dışında bir seçenek bırakmıyorsa ‘saf’ olarak görülmektense ‘paracı’ olarak görülmek daha iyidir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder