TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Salı, Mart 25, 2003
 
G-ABD 25 Mart
Savaş Üzerine Notlar - Sis, sürtünme ve piyasa

Savaşın doğasının lineer olmadığını; savaşın hep sürprizlerle dolu olduğunu; Clausewitz’in de vurguladığı gibi ‘sis’ ve ‘sürtünme’ (fog and friction) nedeniyle savaşın beklenmeyen, istenmeyen, aslında amaçlanmayan noktalara çok rahat sürüklenebildiğini; işlerin tam istendiği gibi gitmesinin neredeyse hiçbir zaman mümkün olmadığını; her türlü planın ne kadar yaratıcı, ayrıntılı ve esnek de olsa ‘düşmanla karşılaşıldığı anda’ değişmek zorunda kalabildiğini; dışarıdan, yukarıdan, uzaktan bakıldığında savaşın ‘içinde’ gerçekte neler olduğunu tam olarak anlamanın her zaman mümkün olmadığını; savaşın şiddetinin, temposunun ve kazananın birden çok fazla kez değişebildiğini; savaşı kazananın barışı kazanamayabileceğini, savaşın tarihin gidişatı üzerinde derin sonuçlar bıraktığını bir kez daha doğrulayan bir savaşla karşı karşıyayız. Doğal olarak bu durum, savaşın gelişimi ve sonucu üzerine bazı tahminlerde, yorumlarda, analizlerde bulunmanın gereksiz, anlamsız ya da zararlı olduğu anlamına gelmemektedir. Ancak bunların, belki de diğer hiçbir insani faaliyette olmadığı kadar, yanlış, eksik ya da geçersiz olabileceğini akılda tutulmalıdır. Yapılan öngörüler can sıkacak kadar kısa sürede boş çıkabilir.

Ekonomik, sosyal, dış ve güvenlik politikalarında piyasanın dayanılmaz ama belki de dayanılması ya da en azından direnilmesi, sınırlanması, şekillendirilmesi ve kurallara bağlanması gereken etkisi üzerine bir tartışma açılması olumludur. Her şeyi, her an piyasanın çizdiği sınırlar dahilinde yapmak zorunda olmanın Türkiye için hayırlı olduğunu iddia etmek yanlıştır. Çünkü piyasa 1) bazılarının iddia ettiklerinin ve inanmak istediklerinin aksine demokratik değildir, 2) büyük ölçüde ‘yerli’ değildir, 3) içeriden ve dışarıdan manipülasyona açıktır, 4) rasyonel olmadan fevri reflekslerle, sürü içgüdüsüyle davranabilmektedir ve 5) piyasanın genel ve içindeki aktörlerin özel çıkarı ile milli ve sosyal çıkarların her zaman aynı, benzer ya da uyumlu olduğunu iddia etmek mümkün değildir.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı genelde Pentagon’a oranla Türkiye’ye daha mesafeli olmuştur. Ancak öte yandan Dışişleri Bakanlığı bu savaşa yine Pentagon’a göre daha az istekli ve risk ve maliyetlerin daha farkındaydı. Doğru olma ihtimali çok yüksek olmayan, kanıtlanması zor olan ama yine de bir yere kaydedilmesi gereken komplo teorisi: Genelde Türkiye ile müzakereleri yürüten Amerikan Dışişleri’nin, çok küçük ve anlamsız konularda uzun müzakerelere girdiği de hatırlanırsa, Türkiye ile anlaşmayı bilerek baltalayarak, geciktirerek ya da engelleyerek savaşı engellemek, geciktirmek ya da denetçilere daha fazla kazandırmak ve Birleşmiş Milletler’de bir konsensüs olmasını sağlamak istemiş olabilir mi?

Türkiye bu savaştan, topraklarını, hava üslerini, limanlarını tam olarak kontrol edemeyen, oldu-bittilerle, ‘kol-bükmelerle’, şantajlarla, tehditlerle, ültimatomlarla istediği yaptırılan ya da kendi istediğini yapamayan bir ülke olarak çıkmamalıdır.

Bu krizde iç ve dış kamuoyunu gerektiği kadar bilgilendirmeyen; medyayı yaratıcı yöntemlerle, ‘sızdırmalarla,’ ‘isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey yetkililerle’ yönlendirmeyi beceremeyen sadece hükümet olmamıştır. Şu kriz döneminde Dışişleri ve Genel Kurmay’ın her gün ve hatta günde birden fazla kez düzenli basın toplantısı yapmamasının nasıl bir açıklaması olabilir?

Irak Bağdat eteklerinde kimyasal silah kullanırsa bu Amerikan argümanlarını haklı çıkarmaya yeter mi? ‘Sırtı duvara dayanmış’ ve kendi başkentini savunmak durumunda kalan bir devletin ‘elindeki her şeyi atmasının’ anlaşılmayacak, eleştirilecek, kınanacak ve cezalandırılacak bir tarafı olabilir mi?

Savaşta işler kötüye giderse şahinler yeterince hızlı ve belirleyici dozajda güç kullanılmadığını, sivillere zarar vermemek için gereğinden fazla titiz davranıldığını iddia ederek sorumluluğu askerlerin üzerine atabilirler.


Comments: Yorum Gönder