TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Perşembe, Mayıs 15, 2003
G-ABD 15 Mayıs Riyad’daki saldırılar – Irak’taki Problemler Riyad’daki saldırılar ile El Kaide arasındaki ilişkinin şekli ve düzeyi henüz çok açık değildir. Bu eylem tamamen El Kaide’nin midir, yoksa sadece eylem emri mi El Kaide’den gelmiştir? Eylem El Kaide tarafından planlanmış ama başkaları mı uygulamıştır, yoksa sadece El Kaide’den mi esinlenmiştir? Riyad saldırılarının bir dizi yeni eylemin başlangıcı olabileceği düşünülmektedir. El Kaide’nin yakın dönemdeki suskunluğu ciddi güç kaybettiği şeklinde yorumlanmaya başlanmıştı. Bu arada El Kaide’nin neden Irak harekatı sırasında değil de şimdi eyleme geçtiği sorusu akla gelmektedir. Buna cevap olarak aşağıdaki ihtimaller sıralanabilir: 1) El Kaide başka olaylara tepki vermek yerine eylemlerin zamanlama ve temposunu kendisi belirlemeyi tercih etmektedir, 2) Bu eylemler uzun planlama ve hazırlık gerektirmektedir ve dolayısıyla ‘her istendiğinde’ gerçekleştirilmesi kolay değildir, 3) El Kaide, Irak harekatı ile ABD’ye Arap ve Müslüman dünyada duyulan tepki ve nefretin iyice artmasını beklemiş ve şimdi eylemlere geçmiştir. Filistin barış sürecinde bir tıkanma gerçekleşirse bu belki El Kaide ve diğer örgütlerin eylemlerinin büyüklüğünü ve sıklığını çok fazla etkilemeyebilir ancak aynı eylemlerin Arap kitleleri üzerindeki etkisini arttırabilir. ABD’nin Irak’taki askeri zaferinin terörle mücadele açısından, en azından kısa ve orta vadede, önemli bir getirisi olmayabileceği iddia edilmektedir. ABD’nin S.Arabistan’daki askeri varlığını azaltmaya hazırlandığı bir dönemde gelen bu saldırılar süreci tersine mi çevirir yoksa hızlandırır mı sorusu sorulmaktadır. Şu an için ABD’nin Irak’ın yeniden kurulması ve bunun için şart olarak görülen asayişin tesisi ve temel hizmetlerin hiç değilse savaş öncesindeki seviyeye gelmesi konusunda önemli bir başarısı olduğu iddia edilemez. Irak’ta kitle imha silahları bulunamamış olması, BM ve önde gelen ülkelerle Irak’ın geleceği, ambargonun kalkması, silahsızlanma, Irak’ın borçları gibikonularda yaşanan temel anlaşmazlıklar ve Irak’lı Şiilerin genelde beklenen daha sesli ve güçlü bir grup olarak ortaya çıkması Washington için aşılmaz değil ama can sıkıcı gelişmeler olmuştur. Barış sürecinde sürpriz olmayan tıkanmayı aşmak için ABD’nin ciddi bir planı ve iradesi olduğuna dair bir işarete de rastlanmamaktadır. Riyad’daki eylemlerin arkası gelirse Washington Irak harekatının muhasebesini yaparken savaşın hemen sonrasındaki iyimserliğini koruyamayabilir. 2004 seçim kampanyası ilerledikçe Bush için Irak’ta askeri zaferi kazanmış olmak sonrasında siyasi düzeni kuramamış olmaya göre daha az hatırlanan bir nokta olabilir. Orta Doğu’daki ‘düzensizlik’ Amerikan ekonomisinde istenen büyüme gerçekleşmezse daha da çok göze batabilir. Çok az insan bunu kabul etmek istese de ABD’nin başarısız olmasını isteyenler sadece düşmanları ya da rakipleri değildir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|