TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Salı, Mayıs 20, 2003
 
G-ABD 20 Mayıs
El Kaide Nereye Gidiyor?

Suudi Arabistan ve Fas’taki bombalı saldırılara rağmen aslında 11 Eylül’den bu yana uluslararası terörizmin ve özellikle de ABD’ye zarar verecek türden eylemlerin gerek sayı gerekse büyüklük olarak azaldığı iddia edilebilir. Bu durumun, 11 Eylül’den sonra ABD’nin uyguladığı stratejilerin başarılı olduğu anlamına geldiğini söylemek için henüz erken olsa da, son bir buçuk yılda ABD’de büyük çaplı bir terör eyleminin gerçekleşmemiş olması dikkate değerdir. ABD dışından bu ülkeye gelenlerin hayatlarını epey zorlaştırmış olsa da havaalanlarında, vize ve pasaport işlemlerindeki artan sıkılık, bu ülkedeki Müslümanların ve özellikle Arapların yakından takibi, politize olmuş Müslüman grupların içlerine muhbirler yerleştirilmesi ya da en azından öyle olabileceği düşüncesi El Kaide’yi bu ülkede daha temkinli davranmaya itmiş olabilir. El Kaide, ABD içinde büyük çaplı eylemlere girişmek istiyor da bu amacına ulaşamadı mı, yoksa bu yönde ciddi bir çabası olmadı mı? Eğer ABD içinde büyük bir eylem olmadan birkaç yıl daha geçerse Washington terörle mücadelede önemli bir başarı kazandığını düşünmeye başlayabilir. El Kaide’nin giderek bir örgüt olmaktan çıkıp bir ideoloji, hareket ve hatta marka olma yolunda olduğu iddia edilmektedir.

El Kaide’nin eylemlerini önemli sempatizan tabanı olduğu Müslüman ülkelere yoğunlaştırması buradaki ‘potansiyeli’ realize etmek istemesi kadar Batılı ülkelerde rahat hareket ve haberleşme özgürlüğünün artık eskisi kadar olmamasından da kaynaklanıyor olabilir. Şu ana kadar Afganistan’da ve başka yerlerdeki üsleri ortadan kaldırılmış, örgütün orta ve üst kadrolarından bir kısmı ele geçirilmiş ya da öldürülmüştür. Ele geçirilenlerden alınan istihbarat ile örgütün yapısı, çalışma tarzı ve üyeleri hakkında önemli bazı bilgiler alınmış olabilir. Bu bilgiler ile örgüte kısmen de olsa sızılmış olması muhtemeldir. Özellikle deniz aşırı anlamda haberleşme konusunda daha dikkatli ve muhafazakar olma zorunluluğu örgüt üyelerinin Batılı ülkelerde 11 Eylül sonrasında fazla aktif olmamalarının bir açıklaması olabilir. El Kaide’nin, Avrupa’da sayısı ABD’ye oranla daha fazla olan Müslüman nüfusun arasına sızıp eylemlere girebilecek kapasiteye sahip olduğu düşünülebilir. Ancak şimdiye kadar Avrupa’da önemli bir eyleme girişmemiş olması örgütün Avrupa ile ABD arasında belirgin bir ayırım yaptğı şeklinde yorumlanabilir mi? Deniz aşırı, büyük çaplı ve daha yoğun ve uzun hazırlık gerektiren operasyonlar gerçekleştirmek El Kaide için eskisi kadar kolay olmayabilir. Özellikle Batılı ülkelerde eylem düzenlemek isteyen teröristler, aralarında muhbir olabileceği ya da izlendikleri endişesini daha çok duyabileceklerinden daha az sayıda kişi tarafından düzenlenen ve dolayısıyla daha küçük çaplı eylemlere yönelebilirler. Uluslararası terörle mücadelede başarının değil başarısızlığın haber olduğu, gevşemenin ve ‘zafer ilan etmenin’ hemen her zaman erken olduğu, uluslararası işbirliğinin şart olduğu, askeri ve polisiye önlemlerle terörün etkisinin belki sınırlanabilceği ama kökünün kazınması için başka araçların ve politikaların gerekliliği ve ‘uzun soluklu,’ ve çok yönlü stratejilerin gerekliliği unutulmamalıdır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder