TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Cuma, Haziran 06, 2003
 
G-ABD 06 Haziran
Washington’un Şablonu ve Bağımsızlık

Samuel Johnson, dünyadaki yanlışlıkların büyük kısmının ‘bilinçli yalanlardan’ değil, ‘hakikat hakkında yeterince dikkatli olmamaktan’ kaynaklandığını söylemişti. Bazı tarihi metaforlar zihinsel bir çekiciliğe sahip olabilirler. Ancak klişeler, metaforlar, tarihi analojiler, trendler, modeller ve kavramlar aslında analizin kendisi değil ama düşünmek ve sorgulamak için başlangıç noktaları ve enstrümanlar olmalıdırlar ve bizi tamamen ‘baştan çıkarmalarına’ karşı da tetikte olmak gerekir.

Türkiye’deki değişik grupların aralarında anlaşmazlıklar olması ve zaman zaman bunları Washington üzerinden çözmeye çalışmaları onaylanmamakla beraber kabul edilebilir olsa da bu durumun Türkiye’nin çıkarlarına zarar verecek şekil ve boyuta ulaşmamasına özen gösterilmelidir. Türkiye’nin, ABD’nin kendisine biçtiği rolün dışına çıkmak ve Washington’un isteklerini kabul etmek dışında bir şansı olmadığını iddia edenlere karşı ‘satılmış’ olduklarını söylemek nasıl bir argüman değilse, bu şablonun dışında atılan adımları otomatik olarak ‘üçüncü dünyacılık’ olarak görmek de o kadar yanlıştır. ABD’nin Türkiye’den beklentileri ve istekleri Türk dış politikasının göz ardı edemeyeceği kadar önemlidir ama onu belirleyecek tek ya da en önemli faktör olarak da görülmemelidir. ‘Özür diler’ bir tavırla yaklaşmak, Washington’un kendisinin haklı bizim ise ‘kabahatli’ olduğumuzu düşünmeye devam etmesine katkıda bulunabilir. Doğrudur, dış politikada ideal olan değil mümkün olan amaçlanmalıdır. Ama mümkün olan sonuçlar içinde arzulanırlık açısından da bir hiyerarşi kurulabilir ve bazen getirisi daha yüksek olduğu düşünülen bir sonuç için bazı riskler de alınabilir. Bu risklerin farkında olmak ve bu risklerin sonuçlarını derinlemesine düşünmek ve tartışmak şartıyla Türkiye dış politikasında ‘yeni şeyler’ denenebilmelidir. Türkiye etrafında daha demokratik rejimler olmasını arzulamaktadır. Ama öte yandan da komşularıyla ticaret yapmak istemekte ve bu ülkelerde olmasını istediği değişimlerin olayların tansiyonu fazla arttırmadan, barışçıl yollarla ve zamanla gerçekleşmesini yeğlemektedir. Türkiye’nin bu konudaki tercihlerini, fikirlerini ve ‘argüman envanterini’ Washington’a iletmesi ABD’de bazı memnuniyetsizlikler yaratabilir ve hatta bu memnuniyetsizliğin Türkiye’ye bir bedeli de olabilir ama bu daha bağımsız politika arayışının yanlış olduğunu kanıtlamaya yetmez. Bağımsızlık isteği karikatürize edilmesi kolay bir istektir ve bir çokları tarafından imkansız, gereksiz ve hatta zararlı bir hayal olarak görülmektedir. Bağımsızlık göreceli bir kavram olsa da kendi doğru gördüğü şeyi yapabilmek pratik sonuçları olan ve bütün önemli devletlerin hala değer verdiği bir güçtür. Bush yönetimi için seleflerinden ayrı standartlar koyma gereği olsa da, kendi bakış açısını anlatma, şikayet etme, direnmek ve gerekirse zorluk çıkarmanın ABD dış politikası üzerinde etkisi olmadığını düşünmek yanlıştır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder