TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Perşembe, Temmuz 10, 2003
Bu mesajı e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız G- ABD 10 Temmuz K. Irak’ta Türk Askeri Varlığının Geleceği Uluslararası politikanın diyalog, anlayış, işbirliği boyutları kadar, müttefikler arasında bile geçerli olabilen rekabet, güç ve irade gösterisi, hile (deception), zorlama (coercion), caydırıcılık (deterrence) boyutları da olduğuna bir kez daha tanık olduk. Türkiye ‘yumuşak konuşurken’ sopasını göstermeyi ihmal etmemelidir. ‘Sopayı göstermek’ ile ‘sopayla vurmak’ arasındaki ayarın dengesinin nasıl tutturulacağı ile ilgili ne bilimsel ne de büyülü formüller vardır. Diplomasi ve dış politika işte bu nedenle ‘sanattır.’ Son harekatla beraber, hemen değil ama orta vadede, bir Kürt devleti kurulması halinde buna Türkiye’nin müdahalesine ABD’nin karşı çıkacağını, K. Irak’taki Kürt gruplar daha önce bir şüpheleri varsa da, artık net bir şekilde görmüş oldular. ABD’nin son hareketi ile beraber, Washington’un Türkiye ile yakın ve sıcak bir ilişkiyi mümkün görmediğini ya buna gerek duymadığını ve hatta belki de bunu arzulamadığı yorumu yapılabilir. Türkiye tepkisini olayın yapılmasına mı yoksa yapılış şekline mi odaklayacaktır? Özür yapılış şekliyle ilgili olursa bu yeterli olabilir mi? Amerikalılar operasyonun tam öncesinde Ankara’ya haber vermiş olsalar ve Türk askerlerine ‘muamelede kusur etmeselerdi,’ Türkiye’nin tepkisi yine çok keskin olacak mıydı? ABD özür dileyebilir, ama karşılığında K. Irak’taki Türk askeri varlığının ‘modalitesi,’ büyüklüğü ve geleceği ile ilgili talepleri olacaktır. Türkiye’nin K. Irak’taki varlığı PKK ile mücadele ekseninde şekillenmelidir. Terörle mücadeledeki diğer metot ve enstrümanların önemini teslim ettikten sonra, Türkiye’nin PKK ile askeri mücadelesinin, en az ABD’nin Irak’ta gerçekleştirdiği harekat kadar meşru ve gerekli olduğu ABD’ye ısrarla, tekrar tekrar ve değişik kanallardan bildirilmelidir. Türkiye ile ABD, PKK konusunda ortak bir zeminde nasıl buluşabilir? ABD’nin PKK ile direk askeri çatışmaya girmeye niyeti olmadığına göre, bunu Türkiye’nin yapmaya, bir de ‘Eve dönüş yasasını’ çıkardıktan sonra hakkı yok mudur? Türkiye K. Irak’taki askeri varlığının amaçları arasında bir hiyerarşi oluşturmalıdır. Bu güç 1) PKK’ya karşı tampon amacıyla, 2) PKK’ya karşı askeri operasyon düzenlemek için, 3) PKK’ya karşı istihbarat toplamak için, 4) Türkmenleri korumak, organize etmek ve güçlendirmek için ve en nihayetinde 5) burada bayrak göstererek Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceği sinyalini vermek için bulunmaktadır. Burada bulunan gücün bu amaçlardan hangilerini sağlamaya daha çok önem verdiği, Amerikan baskısı artarsa hangilerinden vazgeçilebileceği, hangilerinden vazgeçilemeyeceğini düşünmek durumundayız. ‘Şehirlerden çıkın, sadece sınıra yakın bölgede kalın’ denirse buna nasıl cevap verilmelidir? Ankara, askeri gücünü çekmesi yolunda Washington’dan gelen baskılara karşı PKK ile ilgili endişelerini dile getirdiğinde, Washington yine muğlak ve ucu açık ‘sesler çıkarmakla’ mı yetinecek, yoksa ABD bu konuda tam olmasa da bir parça spesifik ve bağlayıcı sözler vermeye ikna edilebilir mi? Ya da şöyle sorarsak, ABD’den PKK’nın Irak’taki varlığı ile ilgili olarak yuvarlak sözlerin dışında bir şey gelmezse, Türkiye nasıl bir tavır belirleyecektir? Belki de bu konuda karşılıklı adımlara bağlanmış bir formül, bir ‘yol haritası’ söz konusu mümkün olabilir: ‘Sizin PKK’ya karşı tavır aldığınızı gördüğümüzde/gördükçe adım adım biz de askerlerimiz çekeceğiz.’ Hatta belki bir parça ileri giderek bu adımlar, doğal olarak açıklanmayacak, gizli bir takvime bile bağlanabilir. Ancak bu ‘planla’ ilgili akla üç problem gelebilir. 1) ABD PKK ile mücadele etmeyi gerçekten istiyor mu? 2) Irak’taki diğer problemleri düşünüldüğünde buna gücü ve zamanı var mı? 3) Türkiye’nin şartlar ve takvim öne sürmesini ‘racon açısından’ kabullenebilir mi? Üzerinde çok düşünülmemiş ama Türkiye’nin belki yapabileceği bir başka öneri de PKK’nın yoğun olduğu bölgelere yönelik geniş çaplı ama sınırlı sürede sonuçlandırılacak ve ‘bir kerelik’ bir Türk askeri harekatı ve sonrasında da Irak’tan Türk askeri varlığının sınıra yakın bölgeye çekilmesi için ABD ile anlaşılmasıdır. Bu öneriye de Amerika’nın olumlu cevap vermesi güçse de böyle tür bir girişimde bulunmanın bir maliyeti olmayabilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|