TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Cuma, Ağustos 08, 2003
 
Bu mesajı e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız

G-ABD 8 Ağustos
MGK ve Türk Dış ve Güvenlik Politikalarının Sivilleşmesi

MGK’nın konumu ile ilgili değişiklikten sonra Türk dış ve güvenlik politikalarının oluşturduğu mimaride değişim için bir fırsat ve hatta zorunluluk ortaya çıkmaktadır. Ancak bu fırsat doğru değerlendirilmezse mevcut durumdan kötü bir noktaya gidilebilir. Şimdiki MGK, organizasyon, teknik ve analitik kapasite ve yaklaşım açısından eleştirilecek bir çok yönü olsa da, devletin ortak hafızası, koordinatörü ve bir anlamda ‘think-tank’i olma konusunda önemli bazı fonksiyonları yerine getiriyordu. Yapılan yeni düzenlemeden sonra, hükümet bu boşluğu doldurmak için gerekli olan adımları atmazsa tehlikeli ve hatta hayati sonuçları olabilecek bir kontrolsüzlük doğma riski bulunmaktadır. Çözüm MGK’nın güçsüzleştirilmesi değil, tam tersine güçlendirilmesi ve bu arada sivilleşmesi ve siyasi irade ile daha yakın ve olumlu bir ilişki içine girmesi ve zamanla güvenlik politikalarının sadece uzun dönemli değil günlük olarak da koordinasyonu görevini üstlenmesi olabilir. Öte yandan, Türk dış ve güvenlik politikalarının sivilleşmesi için siyasi partiler, düşünce kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve medyanın dış ve güvenlik politikaları konusunda bilgi üretme, fikir ve politika geliştirme ve uzman yetiştirme konusunda özel, ciddi ve hızlı bir çaba içine girmeleri gerekmektedir. Güvenlik politikaları sadece askerlere bırakılamayacak kadar önemli olduğu gibi bilgisiz, ilgisiz ve hazırlıksız sivillere de bırakılamaz. Bunun şartlarından biri de bilginin daha geniş ve özgür şekilde kamuoyu ile paylaşılması, askerlerin gerek siyasi gerekse teknokrat, akademisyen ve diğer sivil uzmanlarla beraber çalışmaya daha açık olmalarıdır. Şimdi olduğu gibi bilgi ve uzmanlık konusunda askeri kesimin üstün -ve hatta askeri konularda olduğu gibi tekel- olması asimetrik ve son kertede sağlıksız bir durum yaratmaktadır. Askerler de, daha bilgili ve ilgili sivil muhataplarla çalışmaya başladıkça üzerlerindeki fazla ve bu nedenle de sağlıksız yük azalacağından bu durumdan memnun olmaları gerekir . Hükümet, bir ihtimal, MGK Genel Sekreteri’nin bir kez daha asker olmasına bir şekilde askerlerden gelen baskı sonucunda karar vermiş olsa da, aslında bu karar teknik ve donanım tam olarak hazır olmadıkları tartışmalı bu geçiş dönemi için isabetli olmuştur. Ancak, bu kararı kendi iradeleri ile değil de askerden gelen baskı sonucu almışlarsa burada yine bir demokratik problem olduğu iddia edilebilir.

İdeal ve modern bir MGK hükümete şimdikinden çok daha yakın olmalıdır. MGK ile hükümet arasında bir rekabet, kopukluk ve hatta hasımlık ilişkisi kesinlikle olmamalıdır. MGK Genel Sekreteri sivil ya da asker olabilir ama birinci önceliği hükümete dış ve güvenlik politikalarının oluşturulması ve uygulanmasında yardımcı olmak olmalıdır. MGK Genel Sekreteri’ni bizzat ve hiçbir etki altında kalmadan ve sınırlamaya tabii olmadan Başbakan seçmelidir. Başbakan, sadece MGK’nın en tepesine değil daha alt kademelere de atama yapabilmelidir. MGK, bürokratik yapısının yanında ve ötesinde, siyasi iradeyi yansıtan bir şekle girmelidir. MGK Genel Sekreteri devletin değil Başbakan’ın, birinci değilse de en önde gelen güvenlik danışmanlarından biri olmalıdır. MGK, Dışişleri, Genel Kurmay ve MİT arasındaki koordinasyonu sağlamalıdır. Şu anki MGK’dan faklı olarak kriz yönetimi konusunda liderlik yapmalıdır. MGK, ideal olarak fiziki anlamda da Başbakan’a yakın ve tercihen ‘aynı çatı altında’ yer almalıdır. MGK Genel Sekreteri ile başta Başbakan olmak üzere Dışişleri Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı arasındaki kişisel ilişkiler ve ‘elektrik’ en üst düzeyde olmalıdır. Bu dördü, Türkiye’de alışık olunandan ve beklenenden çok daha sık ve rahat ortamlarda bir araya gelebilmelidir. Bu dördünün arasındaki iletişim kolaylaştırmak için gerekli ileri teknik altyapı (güvenli telefonlar, tele-konferans sistemleri vs) sistemleri biran önce kurulmalıdır. Başbakan ile Genel Kurmay Başkanı’nın toplantıları onlarca kamera tarafından takip edilen bir ‘olay’ ve haber olmaktan çıkıp takip edilemeyecek kadar sık gerçekleşen normal bir alışkanlık haline gelebilmelidir. Hız ve bilgi modern dünyanın başarılı olmak için önemli iki kavramıdır. Örneğin, Dışişleri Bakanı, Washington ziyaretindeki iken diğer üç önde gelen karar alıcı ile her an güvenli şekilde iletişim kurabilecek durumda olabilmelidir. Dış ve güvenlik politikalarının bu en yüksek düzeydeki beşlisinin arasına (Başbakan, Dışişleri Bakanı, Genel Kurmay Başkanı ve MGK Genel Sekreteri, MIT Müsteşarı) zamanla, ama çok da gecikmeden, Savunma Bakanı da eklemlenmelidir. Savunma Bakanlığı makamı törensel bir makam olmaktan çıkarılmalı, siyasi insiyatif göstererek Türkiye’nin savunma politikalarını siyasi tercihlere göre şekillendirebilme kapasitesi ve iradesi ile donanmış olmalıdır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder