TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Pazartesi, Ekim 13, 2003
 
Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 13 Ekim
Bush Yönetimi’nin Personel Problemleri

Condoleezza Rice’ın Başkan Bush’la kişisel ilişkilerinin çok iyi olmasına rağmen bir Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak işinde çok başarılı olmadığı ve bu görevin ‘hakkını veremediği’ uzun zamandır iddia edilmektedir. Rice’ın başında olduğu Ulusal Güvenlik Konseyi’nden Yönetim içindeki değişik eğilimlerin fikirlerini Bush’un önüne getirmeden önce ‘işlemesi’ ve bunlar arasında makul ve hayata geçirilebilir bazı ‘uzlaşmalar’ sağlaması beklenmektedir. Ancak, mesela Nixon döneminde aynı görevde bulunan Kissinger’ın aksine, Rice’ın çok pasif bir tarzı olduğu ve siyaset tercihlerinin tartışılması aşamasında kendi görüşlerini çok fazla belli etmediği gibi, Başkan’ın önüne seçeneklerin götürülmesi, karar alınması, alınan kararların koordineli bir şekilde değişik departmanlar tarafından uygulanması ve bunun denetlenmesi sürecini de iyi yönetemediği yaygın bir şekilde dile getirilmektedir. Özellikle son nokta konusunda, Yönetim’in dışarıya vermeye çalıştığı ‘disiplinli’ imajına rağmen, Beyaz Saray’da Bush, Powell, Rumsfeld, Rice ve Cheney tarafından alınan kararların değişik departmanlarca kendi eğilimleri yönünde ‘ucundan çekiştirilerek’ değiştirildiği iddia edilmektedir. Irak konusunda yaşanan başarısızlık ve problemlerden sonra Beyaz Saray’da Rice’a bağlı Irak İstikrar Grubu adı altında bir koordinasyon ekibi kurulması ve eski Hindistan elçisi ve Harvard profesörü Robert Blackwill’in buraya getirilmesine rağmen bunun hem geç hem de yetersiz olduğu belirtilmektedir.

Irak’a daha fazla asker gönderme konusunda yeni muhafazakarlarla açık bir soğukluk yaşayan Rumsfeld’in, daha önce kendi yazdığı Rumsfeld Kuralları’nda kendi tavsiye ettiğinin aksine, yeni durumdan duyduğu memnuniyetsizliği yabancı gazetecilerle yaptığı bir röportajda çok açık bir şekilde dışa vurması ile beraber, Savunma Bakanı’nın da Bush Yönetimi için giderek bir yük haline geldiği yorumları artmaktadır. Rumsfeld’in Bush seçilse bile yeni dönemde Yönetimde görev almayacağı ve hatta seçimden önce Savunma Bakanlığı’nda ayrılabileceği iddia edilmektedir. Bush Yönetimi içindeki tek gerilimin Dışişleri ile Pentagon arasında olmadığı iddia edilebilir. Şahin kanadın yekpare olmadığı ve yeni muhafazakar kanadın yaşanan problemlerin sorumlusu olarak göstermek istedikleri ‘gidici’ Rumsfeld ile aralarına bir mesafe koymaya çalıştığı görülmektedir. Bu arada, yeni muhafazakarların Dışişleri içine yerleştirdikleri John Bolton gibi isimleri olduğu gibi, Colin Powell’ın da belki askeri kariyerinin de etkisiyle mesela John Abizaid gibi generallerle özel bir ilişkisi olduğu iddia edilmektedir. Buna CIA ile Beyaz Saray’daki Bush ve Cheney’e çok yakın Karl Rove ve Lewis Libby gibi bazı danışmanlar arasında artık gizlenemeyecek ölçülere varan gerginlik de eklenince Yönetim’in çok parçalı hali iyice ortaya çıkmaktadır. Bu giderek derinleşen parçalı yapının Washington’un Dışişleri ile Pentagon arasında olmasına alışkın olduğu rekabetin çok ötesinde olduğu ve bu durumun Bush Yönetimi’nin uyguladığı dış politikanın kalitesine etki ettiği, işlerin iyi gittiği düşünülen dönemin aksine problemler birikip krizler arka arkaya geldikçe herkesin başarısızlığı diğerlerinin üzerine yıkmaya çalışmasıyla işlerin kaotik boyutlara geldiği görülmektedir. Bush’un tekrar seçilmesi halinde geleneksel muhafazakar kanadın Yönetim’de daha güçlü bir şekilde temsil edilebileceği iddia edilse de yukarıda bahsedilen olumsuzlukların da etkisiyle bu ikinci dönemin gerçekleşme ihtimali her geçen gün azalmaktadır. Başka bir çok konuda olduğu gibi dış politika konusunda sınırlı bir bilgi ve ilgiye sahip bir başkan, egosu güçlü bakanlar, ağırlığını koyamayan bir Ulusal Güvenlik Danışmanı ile ‘dünyayı yeniden kurma’nın sanıldığından çok daha zor olduğu ortaya çıkmaktadır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder