TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Perşembe, Kasım 13, 2003
Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız G-ABD 13 Kasım Irak’ta Yetki Devrinin Hızlandırılması -1 Irak’ta giderek kötüleştiğini Amerikan Yönetiminin de kabul etmek zorunda kaldığı durumdan çıkış için düşünülen ‘Iraklılaştırma’ planının (ciddi bazı sorunlar içermesi ve başarı şansı tartışmalı olmasına rağmen) denenme ihtimali yaklaşan Amerikan seçimleri de dikkate alındığında artmaktadır. Başta güvenlik olmak üzere siyasi, idari ve ekonomik alanda yaşanan sorunlar ve başarısızlıklar birbirlerini besler hale gelmiştir. Normalleşme konusunda elde edilen başarılar ise yavaş, sınırlı, kırılgan, coğrafi olarak eşitsiz ve son tahlilde yetersiz olmuştur. Başarısızlık, Irak Yönetici Konseyi ile Bremer arasında ‘yetim kalmıştır’. Gelinen noktada yetki ve sorumlulukların Iraklılar’a devri konusunda Washington’un tartıştığı düşünülen konu, seçenek ve ihtimaller şunlardır: Ehliyet, dirayet ve temsil konusundaki kusur ve eksikliklerine rağmen Yönetici Konseyi Washington’un Irak politikasını üzerine bina edeceği kurum olmaya devam edecek midir? En kaba şekliyle söylemek gerekirse, 1) Konsey’in aynen kalması, 2) temsil tabanının genişletilmesi ve hatta 3) tamamen lağvedilmesi ihtimalleri konuşulmaktadır. Konseyin üyeleri aynı kalsa bile konumunda ve sahip olduğu yetkilerde bir değişim olmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Türk askerine karşı çıkmak dışında neredeyse hiçbir konuda uzlaşmaya varamayan Konsey’in Irak’ın geleceği ile ilgili olarak bir vizyon geliştiremediği gözlemlenmektedir. Konsey üyeleri ise başta Bremer olmak üzere Geçici Yönetim’in kendilerine fazla yetki ve inisiyatif vermemesi ve güvenlik sağlanamamasından yakınmaktadır. Bu noktada ABD Konsey’in yetkilerinin arttırılması ya da üye yapısı ve sayısının değiştirilmesi seçenekleri ile karşı karşıyadır. Amerikan basınına yansıdığı kadarıyla ikincisinin gerçekleşme ihtimalinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Yaptıkları açıklamaların aksine, aslında Konsey üyelerinin yetki ve sorumlulukların hızlı bir şekilde Iraklılar’a devredilmesi konusunda çok fazla istekli olmadıkları düşünülebilir. Konsey’in özellikle Amerikalıların bile çözemediği güvenlik sorununu nasıl halledebileceği ciddi bir soru işaretidir. Konsey’in yetkileri artacaksa bile bu büyük bir ihtimalle bu kurumun genişlemesinden sonra gerçekleşecektir. Konsey’in genişlemesi aşağıdaki şekillerde olabilir: 1) ülke genelinde yapılacak ama beraberinde zaman, güvenlik ve lojistik problemleri getirebilecek bir seçimle, 2) ABD tarafından atamayla veya 3) özellikle yeterince temsil edilmediklerini düşünen, başta Sünni grup ve aşiretlerin kendi gönderecekleri temsilcilerin eklenmesiyle. Genişleme ABD tarafından atanma yoluyla gerçekleşirse bunun mevcut ‘meşruiyet açığını’ kapatması güç olacaktır. Seçimlerin yaratacağı zorluklar da açık olduğuna göre, en muhtemel formül yeni Irak projesinin meşruiyet temelini arttıracak ve saldırıların en çok gerçekleştiği bölgelerde işgale karşı oluşan negatif enerjinin bir kısmını emebilecek üçüncü seçenek olabilir. Belli bir yanılma payı bırakılarak iddia edilebilir ki; yukarıdaki her üç ihtimalde de Iraklı Kürtlerin yeni yapıda sayısal ağırlık ve siyasi etkinliği azalacaktır. Kürtlerin Bağdat’taki yönetim içinde güçlü olmaları Türkiye açısından ortaya cevabı kolay olmayan bir soru çıkarmaktadır: Kürtlerin Bağdat’ta güçlenmesi onları Irak’ın bir parçası olarak kalmaya mı yöneltir, yoksa burada elde edecekleri kazanımları nihai hedefleri olduğunu pek de gizlemedikleri bağımsızlık yolunda kullanmaya mı iter? Bir görüşe göre, Kürtler, Bağdat’ta güçlü olurlarsa bunu kendi bölgelerinin ekonomik anlamda gelişmesi, kurulması muhtemel federasyonun olabildiğince gevşek olması ve sınırlarının kendi istedikleri biçimde çizilmesi yönünde kullanabilirler. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı – Serhat Erkmen, Orta Doğu Araştırmaları, Asistan)
Comments:
Yorum Gönder
|