TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Salı, Ocak 06, 2004
Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız G-ABD 5 Ocak 2004 Seçimleri Üzerine Düşünceler Başkan Bush son dönemde -nispeten- “mülayim” olma yönünde bilinçli ve ciddi bir çizgi izlemektedir. Ekonomide görülen iyileşme belirtileri bütçe ve ticaret açığı gibi yapısal problemleri çözmese de bu konunun seçim geldiğinde Bush için ciddi bir problem alanı olmayacağını düşünenlerin sayısını arttırmaktadır. Bush’un son dönemde dış politikada izlediği nispi yumuşamanın seçim dönemine kadar yeni riskler almamak ve imajını düzelterek merkezdeki seçmene sempatik görünmek -ya da en azından antipatik görünmemek- gibi nedenleri olabilir. Burada önemli olan soru Bush’un bu yeni çizgisinin tekrar seçilmesi halinde de devam edip etmeyeceğidir. Yeni muhafazakarlar da bir yandan ipleri ve “Bush’un kulağını” Baker gibi realistlere kaptırmaktan korksalar da, öte yandan Bush’un kazanmasını sağlayacaksa, önümüzdeki on bir ayı bir tür “stratejik soluklanma” için kullanmayı kabullenebilirler. Bu dönemde, askeri güç vasıtası ile kazandıkları mevzileri sağlamlaştırmak ve Libya’da görülene benzer diplomatik başarılar kazanmaya ağırlık verebilirler. Seçime kadar öncelikli gündemi Irak’ta düzeni tesis etme ve Irak örneğinin yarattığı korkunun kıvama getirdiği İran, Suriye ve K. Kore gibi ülkeleri diplomatik enstrümanları da kullanarak “hizaya getirmek” ve askeri gücün getirilerini diplomatik sonuçlara tahvil etmek olabilir. Ancak Bush Yönetimi’nde yeni muhafazakarların ağırlığının ve empoze etmek istedikleri gündemin merkeziliğinin kalıcı olarak azaldığını iddia etmek için henüz daha çok erkendir. Bush’un tekrar seçilmesi halinde Powell’ın da ayrılması ile beraber dış politikanın şekillendirilmesi konusunda Cumhuriyetçi Parti’nin realist ve yeni muhafazakar kanatları arasında yeni tur bir mücadele başlayabilir. Bu mücadelenin galibi – ya da daha doğru bir ifade ile sonucu- Irak’ın geleceği ve Kürt sorununun çözümü konusunda belirleyici faktörlerden biri olabilir. Ciddi olarak yanılma ihtimali göze alınarak iddia edilebilir ki, bir Kürt devletinin kurulması realistlerin hakim olduğu bir yönetimde yeni muhafazakarların üstün geldiği bir duruma göre daha az muhtemeldir. Ancak Bush’un tekrar seçileceği konusu bile aslında ortadadır. Seçimlere bir yıl kala durumu rahat gözüktüğü halde hem de ciddi farkla seçim kaybeden bir çok başkan olduğu hiç unutulmamalıdır. Bu satırların yazarı, genelde kabul gören klişenin aksine seçimlerin mevcut Başkan üzerine yapılan bir referandum değil Demokrat adayın çekiciliğinin sınanacağı bir yarış olacağını düşünmektedir. Demokratların çıkaracağı “makul” bir adayın Bush’a karşı çok ciddi bir şansı olacaktır. Ama Demokrat Parti’nin seçimleri kazanma şansı adayının Dean olması halinde daha merkez bir aday çıkarmasına oranla daha az olacaktır. Dean’in Demokrat adaylık yarışını kazanması halinde nasıl olsa adım adım merkeze yanaşacağı bilindiğine göre, Demokrat Parti’nin bunu direk Wesley Clark gibi bir adayı seçmekle yapması daha doğru olabilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|