TurcoPundit

US foreign policy and Turkish-American relations
ajp1914@yahoo.com
Home
Foreign Press Review
Şanlı Bahadır Koç


This page is powered by Blogger. Isn't yours?
Cuma, Aralık 19, 2003
 
Bu sitedeki yeni mesajlar? e-mail ile almak istiyorsan?z l?tfen ajp1914@yahoo.com adresine yaz?

G-ABD 18 Aralık
Bush’a Eleştiriler

Bush yönetiminin dış politikası değişik gruplar tarafından 1) ‘kötü niyetli’ olduğu için, 2) ‘hayalperest’ olduğu için, 3) ‘miyop’ olduğu için ve 4) ‘beceriksiz’ olduğu için eleştirilmektedir. Amerikan Yönetimi’ni, ilki dünya hakimiyeti peşinde olduğunu düşündüğü için, ikincisi Wilsoncu bir idealizmle Orta Doğu’ya demokrasi getirmek gibi beyhude ve riskli bir işe giriştiğini düşündüğü için, üçüncüsü elli yıldır Amerikan dış politikasının Atlantik ittifakı, kural-merkezli dünya düzeni ve serbest ticaret gibi temel ayaklarını zedelediği iddiasıyla, sonuncusu da, Bush dış politikasının belki amaçlarını değil ama uygulamadaki başarısızlığını ve ‘şöhretli yıldızlardan’ oluşsa da ‘bir ekip olunamamasını’ ve kurumlar arası geleneksel rekabetin normal sınırlarının aşılarak ‘sağ elin ne yaptığını bilmeyen, bildiğinde de onu engellemeye çalışan, sol eller’ haline gelinmesini eleştirmektedir.

Yeni muhafazakarlar realist mi yoksa idealist mi? Amerika’nın çok güçlü ve rakipsiz olduğu bu dönemde bir ‘fırsat penceresi’ görerek, ABD lehine sonra belki de yapılması mümkün olmayacak bir yeniden düzenleme mi yapmak istiyorlar, yoksa ABD için bile zor ve hatta belki de imkansız bir işe girişerek ABD için bile sınırsız olmayan ‘siyasi sermayeyi’ boşa mı harcıyorlar? ‘İyi’ olanla (Orta Doğu’ya demokrasi getirmek) akıllıca ve ‘gerçekçi’ olanın (Amerikan gücünü arttırmak ve etki alanını genişletmek) birbiriyle çelişmediğini, bilakis bunların birbirini desteklediğini iddia ederken samimi olduklarına inanarak Bush Yönetimi’ne sempati ile yaklaşanların, başta telaffuz edilen amaçlardan sapma olup olmadığını çok yakından takip edip rapor etmek gibi ahlaki bir sorumlulukları vardır. Gazetecinin, entellektüelin ve ‘aydının’ görevi güçlü olanın niyetlerinden şüphe etmek, ona onun duymak istemeyeceği sorular sormaktır. Dış politika analisti de insan doğasının bencil yönünün baskın olmadığını varsayarak analiz yapmamalıdır. Başkalarının, en çok da güçlülerin iyi niyetinden şüphe etmeden yapılan yorumların yanlış çıkma ihtimali çok daha fazladır. Bir süre sonra işler sarpa sarmaya başlarsa/başladığında, ‘etrafı kırıp dağıtıp’ Orta Doğu’da ancak sabırlı bir çabayla mümkün olabilecek demokratikleşmeyi daha da imkansız hale getirdiklerinde yüksek ideallerden bahsederek bu işe girenlerin, kendilerine yeterince destek olunmadığı ve engel olunduğu gibi bahanelerle bu işten sıyrılmaya çalışmaları mümkündür. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)


Comments: Yorum Gönder