TurcoPundit |
|
US foreign policy and Turkish-American relations Şanlı Bahadır Koç
Archives
|
Perşembe, Şubat 19, 2004
Bu sitedeki yeni mesajlar? e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız G-ABD 19 Şubat 2004 ABD-İran İlişkisi Üzerine Notlar Aşağıdaki faktörler ABD’nin yakın dönemde İran’a fiziki bir baskı uygulamasını zorlaştırmakta ve hatta imkansız hale getirmektedir: 1) ABD’de yaklaşan seçimler ve Yönetim’in bu dönemde risk almaktan kaçınmak istemesi, 2) Irak’taki kısmi başarısızlık ve silahların bulunamaması nedeni ile Yeni muhafazakarların belki geçici ama net bir şekilde geri plana çekilmeleri, 3) Irak’taki durumun belirsizliğini koruması ve Washington’un burada İran’ın desteğine ihtiyaç duyması, 4) İran’ın nükleer programı çerçevesinde Avrupalılarla girdiği diyalog süreci, 5) Afganistan’da iki ülkenin resmi olarak olmasa bile pratikte uyumlu bir şekilde “çalışmaları” ve buradaki uyumun başka konular için bir örnek teşkil etmesi, 6) İran’da muhafazakarların ABD ile konuşmaya açık kapı bırakmaları. Ancak bu durum seçimden sonra şu şartlarda değişebilir: 1) Özellikle Bush kazanır ve sert politikalarının kamuoyu desteği aldığına inanırsa, 2) İsrail İran’ın nükleer programı hakkındaki şikayetlerini arttırarak sürdürürse ve şüphelenildiği gibi İran’ın denetime açtığının dışında gizli paralel programları olduğu ortaya çıkarsa, 3) ABD Irak’ta yetkiyi Iraklılara devrettikten ve Şiilerle belli bir anlayışa vardıktan sonra artık İran’ın desteğine ya da sessizliğine eskisi kadar ihtiyacı olmadığını hissetmeye başlarsa, 4) Irak’taki şiddet eylemlerinin kısmen de olsa bazılarının arkasında İran ve onunla ilişkili Bedr Tugayları gibi birimler olduğu ortaya çıkarsa, 5) İran’da sistem dışındaki şu anda henüz çok örgütlü olmayan geniş memnuniyetsizlik dalgası, sistemi ciddi ve yaygın bir şekilde zorlamaya başlar ve rejim bunu sertlikle bastırmaya kalkarsa, ABD dolaylı yoldan ve hatta nükleer konuda direk fiziki nokta saldırılarla İran’a baskıyı arttırabilir. İran’ın Büyük Orta Doğu’daki merkezi konumu ve burayı kontrol etmenin ya da en azından burada düşman olmayan bir rejimin ortay çıkmasının ABD’ye sağlayacağı sayısız avantajlar vardır. İran’ın Avrupa, Rusya ve Çin ile geliştirdiği üst düzey ilişkiler. Burada bir rejim değişikliği bu ilişkileri tamamen sona erdirecek değilse de bu ülkelerin İran üzerinden bölgeye girmelerinin önünü alabilecektir. Yukarıda bahsedilen aktörler Irak’tan sonra İran’ı da kaybetmemek için Irak’ta olduğundan çok daha fazla ve muhtemelen çok daha organize bir şekilde ABD’ye direneceklerdir. İran’ın Amerikan sistemine entegresi bu ülkenin kendi enerji kaynaklarının yanında Orta Asya ve hatta Kafkas petrollerinin dünya piyasalarına taşınması için yeni imkanlar sunabilecektir. Belki biraz iddialı bir şekilde de olsa denebilir ki, aslında Irak’tan çok daha fazla İran, Orta Doğu’da başarılı demokratik bir deneyin laboratuarı olabilir(di). Bunun kültürel ve siyasi nedenleri olabilir (İran’ın parlamenter geleneği ve tecrübesi) Ayrıca, bir açıdan bakıldığında İran da Irak gibi çok etnili bir ülke olsa da, burada Irak’taki gibi bir çözülme yaşanması ve iç savaş ihtimalinin ortay çıkması daha zordur. İran, mükemmel olmasa da Irak’la kıyaslanmayacak kadar daha entegre bir ülkedir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)
Comments:
Yorum Gönder
|